HAYAT, BOŞLUK KABUL ETMEZ

Genel ifade ile başı boş değiliz aslında bu dünya hayatında. Yaşadığımıza göre herbirimizin asli vazifesi var. En toparlayıcı ifadesi ise; “İyiliği emretmek, kötülükleri nehyetmek”. Geçmişi çok ötelere dayanan ve her geçen gün sayıları artarak devam eden, günümüzde ise dünya nüfusunun  üçte birine tekabül eden LGBT ve diğer anormal oluşumlara dahil olan çocuklar ve gençlerin varlıkları vicdan sahibi herkesin uykusunu kaçırması gerekirken, ne yazık ki kuma gömülen kafalar bir türlü gün yüzüne çıkmıyor. Filhakika bahse konu anormal oluşumlara gönül veren gençlerin bu duruma düşmelerine sebep nelerdir sorusunun cevabını kafamızı iki elimizin arasına alarak bulmaya çalışmamız gerekiyor. Esasında LGBT ve diğer anormal dernekleri oluşturan gençler gökten zembille inmedi yeryüzüne. Tamamı insan evladı ve her biri bir anne ile babadan dünyaya geldi. O halde bütün dünyayı etkisi altına alan bahse konu anormalliklerin önünü kesmek ve sayılarını iyice azaltmak adına ailelerin, eğitimcilerin, velhasıl sorumluluk sahibi herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir. Kainat boşluk kabul etmez düşüncesinden hareketle, bataklığın kurutulmasına ihtiyaç vardır. Bu konuda devletimizi ve devletleri yönetenler de büyük sorumluluklar altındadır. Her bir ailenin bu konuya yaklaşımı; gelecekte kendi evlatlarının veya torunlarının da birer LGBT adayı olacaklarını kesinlikle akıllarından çıkartmamalıdır. Bu nedenle bahse konu asla kayıtsız kalınamayacak kadar önemli ve vahim bir durumdur. Bu noktadan hareketle, aracılığınızla ülkemizde yaşayan 85 milyonun tamamını bu anormalliklerle mücadele etmeye ve insanlarımızın bilinçlendirilmesi için çaba sarfetmeye davet ediyorum. Ümidim odur ki; LGBT ve benzer diğer oluşumların her birinin normal bir yaşam anlayışı olmayıp kesinlikle anormal oldukları beyinlere iyice yerleştirildiğinde ancak çözüm alınacaktır. Ayrıca hiç bir ayrım yapılmaksızın çocukların ve gençlerin tamamına dokunmak suretiyle ciddi manada bir seferberlik başlatılmaldır.  Çünkü LGBT ve diğer anormallikler bir hastalık değil bilakis ilgisizlik ve alakasızlık neticesi oluşan özentilerin sonucudur.